Kadın Kimliği – Başörtüsü

Başörtüsü, geçmişten günümüze varlığını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmiş ve bugüne kadar gelebilmiş bir örtü veya giysidir. Genelde bayanlara has olan bir giysidir. Yeri gelir soğuktan korunmak için yeri gelir sıcaktan korunmak için kullanılıyor. Aynı zamanda saçın yıpranmasına da engel olup saçın sağlıklı beslenmesine sebep olan bir giysidir.

Başörtüsü, kimi zaman ihtişamın, zenginliğin, yüksek mevki ve makamın sembolü iken kimi zamanda alçalmış lığın, köleliğin, alt sınıfın bir sembolüydü. Bu durum toplumdan topluma, kültürden kültüre, dinden dine değişiklik gösteren bir etmendir. Eski Roma’da statü bakımından düşük olan bayanlar eşarp takarken, Arap toplumunda yükselmiş ligin sembolüydü.

Başörtüsü, insanların sahip olduğu dinlerinden dolayı kullandıkları bir örtüdür. Başörtüsü aynı zamanda birçok dinde de zorunluluk arz ediyor. Mesela Hıristiyanlıkta, Yahudilikte ve İslam’dadır. Ve aynı şekilde diğer Uzak Doğu dinlerinde de mevcut olan bir şeydir.

Peki, Türkler Müslüman olduktan sonra mı başörtüsü taktılar yoksa daha önce de bu durum mevcut muydu? İlk Türklerde yine kendi kültürlerine göre başörtüsü takıyorlardı. Eski Türklerde de bugün olduğu gibi kadınlar daima saygın ve özeldiler. İslam’a girdikten sonra da bu kültürlerini dinle bağdaştırıp bugüne kadar devam ettirdiler ve çok da başarılı olabildiler.

İslam’a göre başörtüsünün nasıl kullanılacağı ile ilgili bilgi verilmiştir. Nur Süresi 31. Ayette ve Ahzab 59’da bu konu ile alakalı net bir bilgi vardır. İslam’da başörtüsü yani örtünme kadının diğer yabancı erkeklerin bakışlarından sakınmaları içindir. Peki bu başörtüsü her yerde aynı mı ?

Başörtüsü birçok şekilde farklılık gösterebiliyor. Mesela Türkiye’de bunun örneğini görebiliyoruz. Örneğin Doğu tarafındaki bayanlar, batı, İç ve Karadeniz bölgelerinde değişik olabiliyor. Bunu da sahip oldukları kültürlerine bağlamak gerekiyor.

Son zamanlarda modanın da ilerleme göstermesiyle birlikte tesettür de çok daha farklı olmaya başladı. Bu iyi midir, kötü müdür, tartışılır.

Başörtüsü kısacası yeri gelir din emrettiği için takılır, yeri gelir kültürden dolayı takılır, yeri gelir toplum baskısından dolayı takılır, yeri gelir keyfi olarak takılır.

Başörtüsünün saça hiçbir şekilde zarar vermediği de ispatlanmıştır.